Category: Blog

11 Ocak 2022 Yazar Trakya.DenT 0 Yorumlar

Diş Dolgusu Nedir? Nasıl Yapılır? Çeşitleri Nelerdir?

Diş dolgusu çürük diş tedavilerinde sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Dişteki çürüğün temizlenmesinin ardından bir boşluk meydana gelir. Bu boşluk da özel olarak formüle edilen dolgu malzemeleri ile doldurularak diş restorasyonu gerçekleştirilir. Günümüzde dolgu malzemesi olarak artık daha fazla sayıda seçenek ile karşılaşmak mümkün olabiliyor. Hem dişin yapısına hem de kişinin taleplerine göre en ideal dolgu materyali tercih edilebilir.

Kanal tedavisi sonrasında da dolgu malzemesinin kullanılması ve dişteki boşluğun giderilmesi gerekiyor. Böylelikle dişin kurtarılması ve yeniden eski fonksiyonlarına kavuşması da mümkün hale geliyor. Hangi durumlarda dolgu işleminin yapıldığına, dolgunun fiyatlarına ve bu konuda merak edilen diğer hususlara da değineceğiz. Öncesinde ise bu işlemin nasıl yapıldığını daha ayrıntılı olarak ele alalım.

Diş Dolgusu Nasıl Yapılır?

Dolgu aşamasına geçilmeden önce dişteki çürüğün temizlenmesi gerekiyor. Dişin çürüklerden ve temizlik sonrasında kalan atıklardan temizlenmesinin ardından diş dolgusu aşamasına geçilebilir. Bu işlemde hastaya lokal anestezi uygulanıyor. Müdahale edilecek bölgenin tamamen uyuşması sağlanıyor. Böylelikle dolgu sırasında hastanın acı ya da ağrı hissetmesi de mümkün olmaz. Hangi dişe dolgu yapılacak olursa olsun hasta açısından gayet konforlu bir süreç eşliğinde bu tedavinin tamamlanabildiğini söyleyebiliriz.

Elbette tedavi kapsamında dişin yapısına ve formuna uygun şekilde dolgunun yapılması da gereklidir. Kimi zaman kullanılan dolgu materyaline bağlı olarak bu malzemenin hızlı bir şekilde kurumasını sağlamak adına özel bir tıbbi cihaz da kullanılabiliyor. Dolgunun tamamlanmasının ardından hastanın ağzını açıp kapatması ya da hareket ettirmesi istenir. Bu sayede dişte dolgunun ardından hastayı rahatsız edebilecek bir çıkıntı ya da fazlalık olup olmadığı kontrol edilir. Eğer bir çıktını ya da fazlalık varsa diş hekimi bu bölümü düzeltir. Böylelikle dolgu uygulaması tamamlanmış olur ve hasta hemen günlük hayatına geri dönebilir

Diş Dolgusu Çeşitleri Nelerdir?

diş dolgusu çeşitleri

Daha önce de değindiğimiz gibi artık diş dolgusu olarak çok daha fazla sayıda malzeme kullanılabiliyor. En çok tercih edilen dolgu malzemeleri ise en doğal görünenler oluyor. Mevcut dolgu çeşitlerini ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Amalgam Dolgular

Halk arasında ‘gümül dolgu’ adıyla da bilinen amalgam dolguların da çok fazla tercih edilen seçeneklerden biri olmadığını söyleyebiliriz. Bu dolgu materyalleri civa, gümüş, kalay ve bakır gibi farklı elementlerin karışımları kullanılarak hazırlanıyor. Arka dişlerde daha sık kullanılmasının nedeni ise basınca karşı daha dayanıklı olmasıdır. Isırma ve çiğneme fonksiyonlarına karşı yüksek mukavemet özelliğine sahip olması bu dolgu materyalini ön plana çıkarıyor. Ancak griye yakın metalik bir görünüm sunması, söz konusu dolgunun sıklıkla tercih edilmesini önlüyor.

Kompozit Dolgular

Sadece tek bir seans içerisinde yapılan diş dolgusu çeşitlerinden biridir. Kompozit dolgunun en önemli özelliği ise diş ile aynı renkte olmasıdır. Bu nedenle tamamen doğal bir görünüm sunabiliyor ve bu özelliği de sıklıkla tercih edilmesini beraberinde getiriyor. Sadece çürük dişlerin tedavisinde değil kırık ya da çatlak bulunan dişlerin onarımında da kompozit dolgular tercih edilebiliyor. Bu dolgu materyalinin avantajlarından biri de maliyetinin daha makul seviyede olmasıdır. Ancak zaman içerisinde aşınma ya da kırılma gibi problemlerin yaşanması olasılığı da bulunuyor. Kullanım ömrü ise her hastada aynı olmamakla birlikte 3 ile 10 yıl arasında değişiyor.

Porselen Dolgular

Porselen dolgular en sık tercih edilen dolgu çeşitlerinden biridir. Ön plana çıkan avantajları ise zaman içerisinde renk değişiminin olmaması ve leke tutmamasıdır. Ağız ve diş temizliğine dikkat edilmesi durumunda rengini çok uzun süre koruyabilir. Dişte birden fazla sayıda işlem yapılması gerektiğinde de güvenle porselen dolgular tercih edilebiliyor. Dişinin diş yapısına göre laboratuvar ortamında hazırlanan dolgular yapıştırma yöntemi ile dişe kazandırılıyor. Bu dolguların son dönemde inley onley dolgu olarak da adlandırılabildiğini belirtelim.

Diş Dolgusu Fiyatları Ne Kadar?

diş dolgusu fiyatları

Elbette hastalar diş dolgusu fiyatı konusunda da fikir sahibi olmak istiyor. Ancak ezbere net bir rakamdan söz etmek yanıltıcı olur. Hangi dişe dolgu yapılacağı, hangi dolgu materyalinin tercih edildiği gibi çok sayıda farklı unsura bağlı olarak dolgunun fiyatı da değişkenlik gösterir. Dolayısıyla bir fiyat aralığından söz etmek de doğru olmayacaktır. Diş hekiminin deneyimi ve kullanılacak malzemelerin kalitesi de fiyatları etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Önemli olan fiyattan ziyade dolgu işleminin en doğru şekilde yapılmasıdır. Bu sayede restore edilen dişin eski fonksiyonlarına tamamen kavuşması ve problemsiz bir şekilde uzun süre kullanılması mümkün olacaktır.

Diş Dolgusu Sonrası Ağrı Ve Acı Duyulur Mu?

Kimi zaman hastalar dişteki çürük nedeniyle şiddetli ağrı yaşayabiliyor. Bu durumda diş dolgusu ile tedavi esnasında acı hissedip hissetmeyeceklerini de merak ediyor. Öncelikle işlem sırasında hiçbir şekilde acı, sızı, ağrı ya da kramp gibi hislerin olmayacağını söyleyebiliriz. Nedeni ise dolguya başlanmadan önce lokal anestezi uygulanması ve bu bölgenin uyuşturulmasının sağlanmasıdır. Dolayısıyla dişe müdahale edilmesi sırasında hastanın acı hissetmesi de engelleniyor.

Dolgunun tamamlanmasının ardından anestezinin etkisi geçtiğinde hafif ağrı olması mümkündür. Bu ağrı çoğu zaman bir sonraki gün tamamen ortadan kalkmış olur. Kimi zaman hastaların ağrı eşiği ile de alakalı olarak dolgu sonrasında hiçbir ağrı yaşanmaması da söz konusu olabiliyor. Ağrıyla beraber hafif bir hassasiyet olması da söz konusudur. Ancak hassasiyet de genellikle 1 ya da 2 gün içerisinde kendiliğinden ortadan kalkar. Derin dolgularda bu süre 4- 6 haftaya kadar uzayabilir. Şayet dolgu sonrasında aşırı düzeyde ağrı hissedilmesi, ağrının şiddetinin giderek artması ya da uzun süre geçmesine karşın ağrının dinmemiş olması gibi şikayetleriniz olursa diş hekiminize danışmalısınız.

İlginizi çekebilir –> Diş Çürümesi

Diş Dolgusu Hangi Durumlarda Yapılır?

Dişte meydana gelen çürüklerin temizlenmesi sonrasında kalan boşluğun doldurulması, diş dolgusu işleminin yapılmasındaki en sık nedendir. Bununla birlikte dişe darbe alınması ya da sert bir cismin ısırılması gibi nedenlerle dişte kırık yahut çatlak meydana gelebiliyor. Bu gibi durumlarda da dişin onarılması için dolgu malzemelerinden faydalanılıyor. Daha önce yapılan diş dolgusunun düşmesi ya da zarar görmesi nedeniyle de dolgunun tekrarlanması gerekebilir.

Göz atın –> Inlay Onlay Kişiye Özel Dolgular

Diş Dolgusu Ne Kadar Sürer?

Hastalara diş dolgusu süresi konusunda da net bir bilgi veremeyiz. Şayet dolgu öncesinde kanal tedavisinin yapılması gerekiyorsa tedavi süresi biraz daha uzun olabilir. Sadece çatlak ya da kırık onarımı söz konusu olduğunda ise işlem daha kısa zamanda tamamlanabiliyor. Elbette kaç adet dişe dolgu yapılacağı, dişin durumu ve nerede yer aldığı gibi unsurlar dolgu işleminin süresini etkiliyor. Hangi dolgu malzemesinin kullanıldığı da tedavi süresini etkileyen hususlar arasında yer alıyor. Tedaviye başlamadan önce diş hekiminiz tedavi süresine dair bir bilgi aktaracaktır. Konuyla ilgili tüm sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bilgi sahibi olun –> Diş Çekimi

11 Ocak 2022 Yazar Trakya.DenT 1 Yorumlar

Dişte Lezyon Nedir? Neden Oluşur? Tedavisi Nasıldır?

Dişte lezyon genellikle iltihaplanma ya da travma sonrasında oluşan bir sağlık sorunudur. Sıklıkla yaşanan problemlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Çoğunlukla dişi çevreleyen parçaların değişiklik göstermesi, lezyonların ortaya çıkmasına yol açıyor. Bununla birlikte herhangi bir nedenle dişte iltihaplanma olması neticesinde de lezyonun oluşumuna rastlanabiliyor. Lezyon oluşması durumunda hastaların beslenme sırasında bazı sorunlar yaşayabildiğini söyleyebiliriz. Kimi zaman bu sorunlar günlük hayatı da olumsuz yönde etkileyebiliyor. Dişte lezyonun oluşması halinde ne gibi belirtilerin ortaya çıktığını, bu sorunun ağrı yapıp yapmadığını ve benzeri soruların yanıtlarını da ele alacağız. Öncelikle nedenleri gözden geçirelim.

Dişte Lezyon Neden Oluşur?

Öncelikle dişte lezyon oluşumunu daha iyi anlamak için dişin yapısı hakkında da bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bilindiği gibi her diş aynı boyutta değildir. Dişlerin uzunlukları ve enleri farklıdır. Bununla birlikte ısırma, çiğneme gibi diş fonksiyonlarının kullanımı sırasında her dişin uyguladığı baskı ve güç de farklı olabiliyor. Bu durum son derece normaldir ve lezyonların oluşum nedenlerinin de birbirinden farklı olmasına yol açar. Örneğin kapanışın bozuk olup bazı dişlerin erken teması çiğneme sırasında daha fazla kullanılması, lezyon oluşmasının nedeni olabiliyor.

Bununla birlikte geceleri dişleri sıkma ya da gıcırdatma da dişte lezyon nedenleri arasında yer alıyor. Bu durum diş eti çekilmesinin de yaygın nedenlerinden biridir. Diş çürükleri gibi daha farklı sorunlara da yol açabilen diş sıkma alışkanlığı, lezyonların yaygın nedenleri arasında bulunuyor. Lezyonun oluşum nedenlerinden bir diğeri de gömülü 20’lik dişlerdir. Çoğu zaman hastalar lezyonla beraber diş ağrısı ya da iltihaplanma gibi şikayetlerle diş hekimine başvurur. Yapılan muayenede ise lezyona gömülü olan 20’lik dişlerin neden olduğu belirlenebilir ve hemen müdahale edilmesi gerekebilir. Görüldüğü gibi lezyonlar farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabiliyor.

Diş Lezyonu Belirtileri Nelerdir?

diş lezyonu belirtileri

Hastalar dişte lezyon olması durumunda bunun nasıl anlaşılabileceğini yani belirtilerinin neler olduğunu da merak ediyor. Fakat çok fazla belirtinin yaşandığından söz edemeyiz. Çoğunlukla lezyona bağlı olarak ortaya çıkan semptom ağrı oluyor. Bu ağrının şiddeti ise her hastada farklı olabilir. Bazı hastalar hafif bir ağrıdan söz ederken bazı hastalar geceleri uyutmayacak kadar şiddetli bir ağrının olduğunu dile getirebiliyor. Elbette lezyon mevcudiyetine rağmen ağrı yaşamayan hastalar da var. Bununla birlikte sadece bir basınç hissettiğini dile getiren ya da sadece hafif bir sızı hissettiğini söyleyen hastaların da olduğunu belirtelim.

Hasta ağrı, basınç ya da sızı gibi şikayetler ile diş hekimine başvurduğunda yapılan incelemede lezyonun mevcudiyeti tespit ediliyor. Kimi zaman da daha farklı bir şikayetle diş hekimine başvuran hastaların muayenelerinde ya da görüntüleme tetkiklerinde lezyon olduğu saptanabiliyor. Diş etlerinde şişkinlik olması da belirtiler arasında yer alabiliyor. Bu şişkinlik çok hafif düzeyde olduğunda çoğunlukla diş hekimi tarafından fark edilebiliyor. Hastalar sadece belirgin bir şişme olduğunda bir problem olduğunu düşünüyor.

Bir anlamda belirtilerin kimi zaman hastalar tarafından fark edilemeyeceğini de söyleyebiliriz. Rutin diş kontrollerini aksatmayan hastalarda bu gibi sorunlar erken dönemde tespit edilebiliyor. Sorun büyümeden müdahale edilebiliyor ve bu da hastanın ağrı yaşamasını önleyebiliyor. Sonuç olarak dişteki lezyonun belirtileri ya da hastanın bazı şikayetlerinin olup olmadığı, hangi dişte lezyonun olduğuyla da yakından ilgilidir. Hastanın ağrı eşiği de bu belirtilerin hissedilmesi noktasında önem taşıyor.

Dişte Lezyon Ağrı Yapar Mı?

Bu sorunun yanıtı her hasta için değişebilir. Özellikle dişin pulpa bölümünü etkileyen dişte lezyon sorunu olduğunda hastalar ağrı hissediyor. Hatta bu gibi durumlarda ağrının şiddetinin de fazla olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak herhangi bir ağrı şikayeti olmadığı halde yapılan kontrollerde lezyonların tespit edilmesi de söz konusu olabiliyor. Dolayısıyla lezyonun kesinlikle ağrıya neden olabileceğini söyleyemeyiz. Ancak asla ağrıya yol açmaz şeklinde bir ifadede de bulunmak doğru olmaz. Lezyonun konumu, hangi dişi ya da dişin hangi bölgelerini etkilediği gibi soruların yanıtı, ağrıya yol açıp açmadığında da belirleyici oluyor.

İlginizi çekebilir –> Diş İpi Kullanımı

Lezyonlu Diş Çekimi Yapılır Mı?

lezyonlu diş çekimi

Elbette dişte lezyon olması durumunda diş çekiminin yapılması söz konusu olabilir. Ancak diş çekimi, her ne sebeple olursa olsun diş hekimlerinin son çözüm olarak gündemine aldığı bir işlemdir. Öncelikle dişteki sorun giderilmeye çalışılır ve çeşitli tedaviler ile dişin kurtarılması hedeflenir. Diş çekiminin sadece çok zorunlu olduğu hallerde yapılan bir işlem olduğunu unutmamak gerekiyor. Lezyon tespit edilmesi, mutlaka dişin de çekilmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Lakin bir zaruri durum mevcut olursa dişin çekilmesi de düşünülebilir. Bu konuda yanıtı diş hekiminiz vermelidir. Yapılan muayene ve görüntüleme tetkiklerinin ardından dişin çekilmesiyle ilgili konuda diş hekiminize danışabilirsiniz.

Göz atın –> Diş Ağrısı

Diş Kökü Lezyonu Değerlendirilmesi

Ağız ve diş muayenesi çoğu zaman dişte lezyon olduğunun anlaşılmasını sağlayamaz. Mutlaka hastanın detaylı bir muayeneden geçmesiyle birlikte bazı görüntüleme tetkiklerinin de yapılması gerekebiliyor. Ardından hastanın şikayetleri, muayenede saptanan bulgular ve görüntüleme tetkiklerinin sonuçları bir arada değerlendiriliyor. Bu sayede lezyona müdahale edilip edilmeyeceği gibi konularda diş hekiminiz bir kanaate varacaktır. Daha önce de değindiğimiz gibi lezyon tespit edildiğinde derhal cerrahi müdahale yapılması gerekir şeklinde bir düşünceye kapılmamalısınız. Diş hekiminiz en doğru tedavi seçeneklerini değerlendirir ve tedaviye hemen başlanır. Zorunlu olması durumunda lezyonun operasyonla alınması da söz konusu olabilir. Konuyla ilgili sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bilgi sahibi olun –> Diş Çürümesi

11 Ocak 2022 Yazar Trakya.DenT 0 Yorumlar

Diş Ağrısı Neden Olur? Kendiliğinden Geçer mi?

Diş ağrısı pek çok farklı nedene bağlı olarak yaşanan problemler arasında yer alıyor. Genellikle dişlerde çürük olması ya da diş etlerinde bir sağlık sorunu olması durumunda yaşanan ağrı hafif veya şiddetli olabilir. Dişte bulunan pulpa katmanı diş ağrısında belirleyici olan bir dokudur. Çünkü pulpa bölümünde yer alan sinirler, vücuttaki en hassas sinirler arasında yer alır. Bu sinirlerde herhangi bir nedene bağlı olarak tahribat oluşması ya da bu bölgede enfeksiyon gelişmesi durumunda ise diş ağrılarının yaşanabildiğini söyleyebiliriz.

Enfeksiyon sadece dişin belirli bir katmanında gelişiyor gibi görünse de tedavinin yapılmaması durumunda vücuda yayılabilir. Bu durum son derece risklidir çünkü vücuda dağılan enfeksiyon pek çok başka hastalığa da yol açabiliyor. Öyle ki yaşam kaybı riski dahi ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla dişte meydana gelen ağrı problemini mutlaka ciddiye almak gerekiyor. Ağrının giderilmesi için gerekli tedavinin yapılması son derece önemlidir. Enfeksiyonun yanı sıra daha farklı nedenlere bağlı olarak meydana gelen ağrıların da giderilmesi mümkün oluyor. Bunun için en kısa zamanda diş hekimine başvurulmalıdır. Dişteki ağrının belirtilerini ve tedavinin nasıl yapıldığını da ele alacağız. Öncesinde bu ağrının nedenlerini birlikte gözden geçirelim.

Diş Ağrısının Olası Nedenleri Nelerdir?

Halk arasına diş ağrısı mevcutsa mutlaka dişte çürük vardır şeklinde bir inanış olduğunu söyleyebiliriz. Bu bilgi yanlış değil, dişte çürük oluştuğunda ağrı şikayeti de oluyor. Ancak diş ağrısının sadece çürükten kaynaklanmadığını, daha farklı problemlerden kaynaklı olarak da ağrı şikayetinin ortaya çıkabildiğini belirtmek gerekiyor. Genel olarak ağrıya neden olabilen unsurları kısa bir liste halinde aktarabiliriz:

  • Dişte çürük olması
  • Bakteriyel enfeksiyon nedeniyle oluşan apseler
  • Dişte çatlak olması
  • Dişin kırılması
  • Diş dolgusunda hasar oluşması
  • Diş dolgusunun düşmesi
  • Diş dolgusunun doğru şekilde yapılmamış olması
  • Uyurken diş sıkma ya da diş gıcırdatma alışkanlığı
  • Çok uzun süreli sakız çiğneme
  • Diş eti enfeksiyonu
  • Diş çıkarma
  • Gömülü diş problemi

Tüm bunlarla birlikte çene bölgesine şiddetli bir darbe alınması gibi daha farklı nedenlerle de dişte ağrının meydana gelebileceğini belirtelim. Diş hekimine başvurulması durumunda ağrının nedeni araştırılabilir ve gerekli tedavi gerçekleştirilebilir.

Diş Ağrısının Belirtileri Nelerdir?

diş ağrısı belirtileri

Öncelikle diş ağrısı durumunda daha farklı bir belirtinin gözlemlenmesini beklemek gerekmez. Bu ağrı daimi olabildiği gibi ara ara da hissedilebilir. Aynı zamanda zonklama şeklinde olabileceği gibi son derece keskin bir ağrı da hissedilebilir. Kimi zaman dişteki ağrının sadece bir gıdayı ısırma ya da çiğneme sırasında da meydana gelebileceğini söyleyebiliriz. Enfeksiyon gelişmesi ya da apse olması gibi durumlarda diş etlerinde kızarıklık, diş çevresinde şişkinlik de olabiliyor.

Dişteki enfeksiyona bağlı olarak yanak bölgesinde şişmeler de meydana gelebilir. Enfeksiyon durumunda yaşanan belirtiler arasında yüksek vücut ateşi, ağızda kötü koku ve kötü bir tat olması da bulunuyor. Bununla birlikte hastalar genellikle yutkunmakta güçlük çektiklerini de dile getirir. Beslenme sırasında da bazı sorunlar yaşanabiliyor. Hastalar gıdayı ısırmakta ve çiğnemekte de güçlük yaşadıklarını belirtebiliyor.

Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Hangi nedenle meydana gelmiş olursa olsun diş ağrısı sorunundan kurtulmanın tek yolu tıbbi tedavidir. Diş hekimine başvurmanız durumunda öncelikle detaylı bir muayene yapılır. Bu muayene esnasında dişte ağrıya neden olabilecek unsur ya da unsurlar tespit edilir. Aynı zamanda diş köklerinde bir problem olup olmadığının anlaşılması için röntgen çekilmesi de gerekebilir. Ardından tanı konarak tedavi seçenekleri değerlendirilir. Tedavi, dişte ağrıya yol açan unsuru ya da unsurları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Bu sorun ortadan kalktığında ağrı şikayeti de kendiliğinden kaybolur. Sonuç olarak dişteki ağrıyı yok etmek için mutlaka tıbbi tedavinin uygulanması gerektiğini söyleyebiliriz.

Diş Ağrısı Nasıl Doğru Tedavi Edilir?

Elbette diş ağrısı durumunda gelişigüzel yöntemleri uygulamak bir başarı elde edilmesini sağlamaz. Aksine dişte ya da diş etlerinde daha ciddi sorunların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilir. Doğru tedavi için diş hekiminize bazı bilgiler iletmeniz gerekebilir. Ağrının ne zaman başladığı, ne zaman şiddetlendiği ya da ağrı ile birlikte başka şikayetlerinin olup olmadığı gibi konularda bilgi iletmeniz en doğru tanının konmasına yardımcı olur. Tedavinin de doğru şekilde yapılması durumunda ağrı şikayeti ortadan kalkacaktır.

Diş Ağrısı Nasıl Önlenir?

Daha önce şiddetli diş ağrısı sorununu yaşayanlar bir daha bu sıkıntıyla karşılaşmak istemiyor. İşte bu nedenle dişteki ağrı nasıl önlenir sorusunun yanıtı da merak ediliyor. Aslında bunun için uzun ve zor bir çaba sarf etmek gerekmez. 3 ana unsura dikkat edilmesi yeterli oluyor. Bu unsurlar ise şöyledir:

  • Dişleri her gün 2 – 3 defa düzenli olarak fırçalamak
  • Etkin bir diş temizliği için diş ipi kullanmak
  • Rutin diş kontrollerini aksatmamak

Bu 3 unsurun ihmal edilmemesi durumunda diş ağrısına yol açabilecek faktörlerin büyük bölümü önlenmiş olur. Önlenemeyenler ise erken dönemde tespit edilir ve tedavisi gerçekleştirilir.

Diş Ağrısı İçin Evde Tedavi Mümkün Mü?

diş ağrısı evde tedavi

Eğer herhangi bir nedenle diş ağrısı yaşanmaya başlandıysa bu durum bir sağlık sorununun habercisidir. Dolayısıyla evde uygulanabilecek basit yöntemler sadece diş ağrısının hafiflemesine yardımcı olabilir. Ağrıya neden olan sağlık sorununu ortadan kaldırmaz. Tuzlu ılık suyla gargara yapılabilir. Bu yöntem ağrının hafiflemesini sağlayabilir. Ancak mutlaka en kısa zamanda diş hekimine başvurulmalıdır.

Diş Ağrısı İçin Doğal Veya Bitkisel Tedaviler

Çoğunlukla diş ağrısı durumunda karanfil çiğnemek ya da bitki kürleri ile gargara yapmak gibi yöntemler uygulanıyor. Ancak bu doğal yöntemler ile diş ağrısının ya da ağrıya neden olan sağlık sorununun ortadan kaldırılması mümkün olmaz. Ağrı durumunda tercihinizi sadece tıbbi tedaviden yana kullanmanız gerekiyor. İnternet ortamında rastlanan her bilginin doğru olduğu söylenemez. Gelişigüzel yöntemler uygulamanız durumunda ağrı artabilir ve ağız içerisindeki daha farklı dokular da zarar görebilir.

İlginizi çekebilir –> Diş Taşı Temizliği

Çocuklarda Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Çocuklarda da diş ağrısı sorununun giderilmesi için izlenmesi gereken yol aynıdır. Mutlaka diş hekimine başvurulmalıdır. Kimi zaman çocukların yaşadığı bu ağrının normal olduğu kabul ediliyor ve ciddiye alınmıyor. Oysa çocuklarda da ağrının dikkate alınması ve tedavinin yapılması son derece önemlidir. Dolayısıyla çocuğunuzun yaşadığı diş ağrısının giderilmesi için de mutlaka diş hekimine başvurulmalıdır.

Diş Ağrısı, Baş Ağrısını Tetikler Mi?

Çoğu zaman diş ağrısı baş ağrısına da sebebiyet verir. Başla birlikte yüz bölgesinde, boyunda hatta kulaklarda da ağrı olabilir. Baş bölgesindeki tüm dokular sinirlerle birbirine bağlıdır. Bu nedenle dişteki ağrının baştaki diğer bölgeleri de etkilemesi normaldir.

Göz atın –> Diş Fırçalama Teknikleri

Diş Ağrısı Kendiliğinden Geçebilir Mi?

Her durumda diş ağrısı kendiliğinden geçer diyemeyiz. Dişte basit seviyede bir tahriş olması ya da çene bölgesine, diş bölgesine darbe alınması sonucunda oluşan ağrılar kendiliğinden geçebilir. Bunun dışında ağrının kendi kendine geçmesi ağrıyı yaratan unsurun ortadan kalktığı anlamına gelmez. Enfeksiyon ya da çürük kaynaklı ağrılar tedavi edilmeden son bulabilir ancak altta yatan problem gizliden gizliye büyümeye devam eder. Konuyla ilgili sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bilgi sahibi olun –> Diş Çürümesi

11 Ocak 2022 Yazar Trakya.DenT 0 Yorumlar

Diş Fırçalama Teknikleri Maddeler Halinde Nelerdir?

Diş fırçalama teknikleri doğru şekilde uygulandığında ağız ve diş sağlığının korunması da mümkün olur. Bu konuda çok sayıda farklı hata yapılabiliyor. Dolayısıyla bu hatalar ağız ve diş temizliğinin etkin bir şekilde yapılmasının da önüne geçiyor. Elbette ağız ve diş sağlığını korumanın temeli dişlerin fırçalanmasıdır. Diş yüzeyinde biriken bakteriler, yemek artıkları dişlerden uzaklaştırılmadığında zamanla çürük başta olmak üzere çok sayıda sağlık sorunu ortaya çıkabilir. Bakteri plakları sadece dişlere değil diş etlerine de ciddi oranda zarar verir. Hem diş hem de diş etinin en büyük düşmanının bakteri plakları olduğunu unutmamak gerekiyor.

Bu sorunu önlemenin yolu ise öncelikle dişlerin en doğru şekilde temizlenmesinden geçiyor. Diş fırçalamanın yanlış şekilde yapılması da ciddi sorunlara sebebiyet verebiliyor. Örneğin dişlerin olması gerekenden daha sert bir şekilde fırçalanması, diş eti çekilmesinin nedenlerinden biridir. Diş eti çekilmesi ise zamanında müdahale edilmediğinde diş kayıplarına yol açar. Diş eti çekilmesinin nedenlerinden biri de dişlerin abartılı oranda fırçalanmasıdır. Kısacası dişlerin doğru tekniklerle fırçalanması ve bu konuda bazı kurallara dikkat edilmesi istisnasız herkes için son derece önemlidir. Konuya dair merak edilen tüm soruları yanıtlamadan önce söz konusu kurallara değinelim.

Diş Fırçalama Kuralları Hangileridir?

diş fırçalama kuralları

Herkesin harfiyen uyması gereken diş fırçalama teknikleri ve kuralları şöyledir:

  • Diş fırçalama işleminin doğru yapılması kadar ne zaman yapıldığı da önemlidir. Yemeklerden sonra ve gece yatmadan hemen önce dişlerin fırçalanması, ağız ve diş sağlığı açısından en doğru zaman dilimi tercihi olur.
  • Günde en az 2 defa dişlerin fırçalanmasına özen gösterilmelidir. Günde 1 kez diş fırçalama işleminin yapılması asla yeterli olmaz.
  • Asitli yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinden hemen sonra dişlerin fırçalanması sanıldığı gibi dişlere fayda getirmiyor, aksine zarar verebiliyor. Dolayısıyla bu tür yiyecek ve içeceklerin tüketiminin ardından 30 dakika beklemek gerekir. Bu bekleme süresine başlamadan önce de ağzınızı bol su ile çalkalamalısınız.
  • Diş fırçası seçimi en çok ihmal edilen kurallardan biridir. Genellikle gelişigüzel seçimler yapılıyor. Oysa diş fırçasının çok sert ya da çok yumuşak olmaması gerekir. Kılların sertlik düzeyi kadar baş bölümünün ölçüleri de önemlidir. Diş fırçasının ağız içerisinde rahatlıkla hareket ettirilebilecek ölçülerde olmasına özen gösterin.
  • Diş fırçalama işlemine başlamadan önce ellerinizi mutlaka yıkayın. Bu sayede eldeki bakterilerin ağıza bulaşmasını önlemiş olursunuz.
  • Diş ipi kullanmayı ve diş aralarını, diş yüzeylerini diş ipi ile temizlemeyi ihmal etmeyin.

Diş Fırçalama Süresi Nedir?

Az önce de değindiğimiz gibi dişlerin çok uzun süre fırçalanması ya da çok sık fırçalanması diş etlerine zarar veriyor. Bu nedenle diş fırçalama teknikleri konusunda diş fırçalamanın süresine dair de doğru bilgileri edinmek gerekir. Doğru süre ise 2 dakikadır. Daha az ya da daha fazla süre boyunca dişlerinizi fırçalamamaya özen göstermelisiniz. Dişlerin doğru tekniklerle 120 saniye boyunca fırçalanması, etkin bir diş ve ağız temizliği için yeterli kabul ediliyor.

Çoğunlukla dişlerin en çok ön kısmı fırçalanıyor ancak arka dişlerin de temizliğe ihtiyacının olduğunu unutmamalısınız. Bu nedenle her bir diş yüzeyini fırçaladığınızdan emin olmalısınız. En önemli hususlardan biri de diş etleri ile dişlerin buluştuğu hattı çok iyi temizlemektir. Dişlerin sadece uç ve uca yakın bölümünü fırçalamak doğru olmaz. Bakteri plakları diş etlerine yakın bölgelerde yoğunlaşıyor ve dolayısıyla bu bölgelerin de mutlaka fırçalanması gerekiyor.

Doğru Diş Fırçalama Tekniği Nasıl Olmalıdır?

doğru diş fırçalama tekniği

En doğru diş fırçalama teknikleri hakkında bilmeniz gerekenler şu şekildedir:

  • Diş macununu çok miktarda kullanmak dişlerin daha temiz olmasını sağlamaz. Her diş fırçalama işleminde nohut tanesi kadar diş macunu kullanmanız yeterli olacaktır.
  • Diş fırçasını 45 derecelik bir açıyla tutmanız, diş fırçasının dişleri çok daha iyi temizlemesine yardımcı olur. Ucu diş etlerine bakacak şekilde ağız içerisine yerleştirin ve diş fırçasının kıllarının tümünün dişlerle temas etmesini sağlayın.
  • Dişlerinizi çok bastırmadan, olabildiğince nazik hareketler ile fırçalayın. Aşırı güç uygulamak, hem dişler hem de diş etleri için zararlıdır.
  • Diş fırçasını sürekli ileri ve geri hareket ettirmek yerine oval hareketler ile diş fırçalama işlemini yapmanız çok daha doğru olacaktır.
  • Etkin bir ağız temizliğinden söz edebilmek için dil yüzeyinin de temizlenmiş olması gerekir. Dil temizliği, kötü ağız kokusunu önlemek için de önemlidir.
  • Fırçalama işlemi tamamlandıktan sonra az miktarda su ile ağzınızı çalkalayın.
  • Dişlerin günde 2 defa fırçalanması hiçbir zaman ihmal edilmemelidir.
  • Diş ipi kullanımı bir seçenek değil, zorunluluk olarak görülmelidir. Diş ipleri ile diş fırçasının ulaşamadığı diş aralarını ve diş yüzeylerini en doğru şekilde temizlemeye çalışın.

Fırçalamanın Yanında Ağız Ve Diş Sağlığımız İçin Neler Yapmalıyız?

Öncelikle diş fırçalama teknikleri doğru şekilde uygulanmalıdır. Diş fırçasının tüm diş yüzeylerine ulaştığından ve tüm dişlerin hem ön hem de arka bölümünün fırçalandığından emin olmalısınız. Çünkü diş çürüklerinin en yaygın nedeni fırçalanmayan dişler oluyor. Diş fırçasının ulaşamadığı yerlerde biriken bakteriler kısa zamanda dişleri tahrip ediyor ve çürüklere yol açıyor. Bununla birlikte diş ipi kullanımı da ihmal edilmemelidir. Ara yüz fırçası da kullanabilir ve bu sayede diş aralarının çok daha etkin bir biçimde temizlenmesini sağlayabilirsiniz. Diş hekiminiz tarafından önerilen bir gargara ile ağız ve diş temizliğini tamamlayabilirsiniz.

Elektrikli Diş Fırçası Kullanımı

Sıklıkla sorulan sorulardan biri de elektrikli diş fırçalarının kullanımı durumunda diş fırçalama teknikleri nasıl olmalı şeklindedir. Elbette bu durumda da klasik diş fırçalamada dikkat edilen kurallar aynıdır. Bu ürünleri kullanıyor olmaktan kaynaklanan ekstra bir işlem yapmanız gerekmiyor. Klasik tip diş fırçaları gibi elektrikli diş fırçalarıyla da diş temizliğinin en doğru şekilde yapılmasını sağlayabilirsiniz. Kimi zaman bu ürünlerin kullanımı nedeniyle günde 1 defa diş fırçalamanın yeterli olduğunu düşünülüyor. Ancak bu bilgi doğru değildir. Elektrikli diş fırçası kullananlar da dişlerini günde 2  – 3 defa fırçalamaya önem vermelidir.

İlginizi çekebilir –> Diş Taşı Temizliği

Diş İpi Kullanmayı Unutmayın

Elbette diş fırçalama teknikleri konusunda üzerinde önemle durulması gereken hususlardan biri de diş ipleridir. Diş plakları ya da diş taşlarının oluşumunu önlemenin en kolay yolu diş ipi kullanımı oluyor. Özellikle diş etlerinin başladığı hattı dip ipleriyle temizlemenin çok daha kolay olduğunu belirtebiliriz. Düzenli olarak diş ipi kullanımı, diş çürükleri ve bazı diş eti hastalıklarını önlemeyi sağlıyor.

Göz atın –> Diş Beyazlatma

Daha Fazla Ferahlık İçin Ağız Bakım Suyu

Doğru şekilde uygulanan diş fırçalama teknikleri sonrasında ağız bakım suyu ile gargara yapmak da tercih edilebilir. Burada önemli olan unsur kaliteli ve diş hekiminiz tarafından da önerilen bir ürünü kullanmanızdır. Kalitesiz ağız bakım suları ağız içerisinde tahrişe ya da diş etlerinde rahatsızlıklara neden olabilir. Ağız bakım suyu daha ferah bir nefese sahip olmayı sağlayabiliyor. Kötü ağız kokusunu önlemek için de bu ürünlerin kullanılabileceğini belirtelim. Konuyla ilgili sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bilgi sahibi olun –> Diş Çürümesi

11 Ocak 2022 Yazar Trakya.DenT 2 Yorumlar

İmplant Fiyatları Ne Kadar? Neye Göre Değişir?

İmplant fiyatları özellikle hareketli diş protezi kullanmak istemeyen ancak eksik diş problemi de olan kişilerin sıklıkla merak ettiği hususlardan biridir. Bu tedavi son dönemde eksik dişlerin giderilmesini sağlayan tedaviler arasında en sık tercih edilenlerden biri oluyor. Hem alt hem de üst çenede bulunan eksik diş probleminin ortadan kaldırılmasını sağlayan implant uygulamaları ile tamamen doğal bir diş görünümü elde edilebiliyor.

İmplant uygulaması için öncelikle çene kemiğine vidaya benzeyen bir yapının yerleştirilmesi gerekiyor. Üzerine ise hastanın diş yapısına uygun olarak laboratuvar ortamında hazırlanan protez diş yerleştiriliyor ve böylelikle hastanın diş eksikliği sorununa kalıcı bir çözüm sunuluyor. Tedavi tamamlandığında hastanın gerçek dişleri ile implantın birbirinden ayırt edilmesinin zor olduğunu da söyleyebiliriz. Bu doğal görünüm, gün geçtikçe daha fazla sayıda kişinin bu tedaviden faydalanmasını sağlıyor ve dolayısıyla implant fiyatları da merak ediliyor.

İmplant Fiyatlarını Etkileyen Faktörler Nelerdir?

implant fiyatlarını etkileyen faktörler

Tahmin edilebileceği gibi implant fiyatları çok sayıda farklı unsura bağlı olarak değişebiliyor. Dolayısıyla söz konusu tedaviden faydalanmak isteyenlerin karşısına farklı ücretler çıkabilir. Bu durumun son derece normal olduğunu belirtmeliyiz. Fiyatları etkileyen unsurlar incelendiğinde ise en belirleyici olan kullanılan implanttır. Bu malzemenin üretimini gerçekleştiren firma ya da kalitesi fiyatların da değişkenlik göstermesini beraberinde getiriyor.

Son yıllarda bu tedavi daha sık yapılıyor ve aynı zamanda dünya genelinde pek çok marka implant üretimi yapıyor. Firmalar ürünlerini farklı fiyatlarla kullanıma sunduğundan implant fiyatları da birbirinden çok farklı rakamlara tekabül edebiliyor. Bu tıbbi materyalin üretiminde kullanılan malzeme titanyumdur. Vida görünümünü andıran titanyum implantlar kalite noktasında da birbirinden ayrılabiliyor. Tüm firmalar tarafından üretilen malzemenin aynı kalitede olduğu söylenemez.

Haliyle implant fiyatları kullanılan bu malzemenin kalitesinden de etkileniyor. Kalite düzeyi yüksek olan ürünlerin fiyatları biraz daha yüksek olurken düşük kaliteli ürünler daha düşük fiyatlara sahip oluyor. Zira hastaların fiyat araştırması sırasında karşılaştıkları rakamların farklı olması biraz da bundan kaynaklanıyor diyebiliriz. Bununla birlikte tercih edilen Diş Hekiminin tecrübesi ya da kaç adet implant yapılacağı gibi unsurlar da fiyatların değişmesine yol açan parametrelerdir.

İmplantın yurt dışından getiriliyor olması durumunda döviz kurları da devreye giriyor ve fiyatlar haliyle döviz kurlarından da etkilenebiliyor. Sonuç olarak implant fiyatlarının hangi unsurlardan etkilendiği sorusunun yanıtını kısa bir liste şeklinde açıklayabiliriz:

  • Türk Diş Hekimleri Birliği’nin belirlediği, söz konusu tedaviyle ilgili taban fiyatları listesi
  • Kullanılacak implantın üretimini gerçekleştiren firma
  • İmplant tedavisini yapan Diş Hekiminin tecrübesi
  • Hastanın ağız ve diş sağlığının genel durumu
  • Hastanın çene ve çene kemiği yapısı ile kemik dolgunluğunun durumu
  • Kaç adet implant tedavisine ihtiyaç duyulduğu
  • İmplant tedavisinin yapılacağı kliniğin fiyatlandırma politikası
  • Ödeme şekli (Bazı kliniklerde ödeme şekli de fiyatı etkiler)

Görüldüğü gibi fiyatları etkileyen unsurların sayısı bir hayli fazla ve bu durum da birbirinden çok farklı rakamlarla karşılaşılmasını beraberinde getirebiliyor. Hastaların randevu alarak muayene olması sonrasında yapılacak tedavi planlaması gerçekleştirilebilir ve net bir fiyat bilgisi de iletilebilir.

Yerli İmplant Fiyatları Ne Kadar?

Hastalar yerli implant fiyatları hakkında da bilgi sahibi olmak isteyebiliyor. Ülkemizde implant üretimi gerçekleştiren çok sayıda firma bulunuyor ve bu firmaların ürünleri farklı fiyatlandırmalar eşliğinde kullanıma sunuluyor. Ancak yerli implantlar konusunda bir fiyattan söz etmek hastalar için yanıltıcı olabilir. Zira yerli üretim de olsa fiyatlar değişkenlik gösterebiliyor.

Ancak genel bir kıyaslama yapıldığında yurt dışından ithal edilen implantların fiyatlarından biraz daha düşük rakamlara tekabül ettiğini de belirtebiliriz. Yüksek kalite düzeyinde üretim yapan yerli firmaların implant çeşitleri de kullanılabilir. Bu konuda mutlaka Diş Hekiminizin de görüşünü alın. Bu sayede size uygun bir implant önerisinde bulunacaktır.

Tek Diş İmplant Fiyatları 2023 Ne Kadar?

tek diş implant fiyatları

Sadece tek bir diş için tedavi yapılması gerektiğinde implant fiyatları elbette daha düşük olacaktır. Tek diş için geçerli olan fiyat konusunda net bir rakam vermeyiz. Eksik dişin çenenin hangi bölgesinde bulunduğu yani tedavinin nereye yapılacağına bağlı olarak fiyat değişebilir. Dolayısıyla tek diş implant fiyatları olarak söz edebileceğimiz herhangi bir rakam hastalar için yanıltıcı olabilir. Bu nedenle önerimiz öncelikle hastalarımızın muayene olmasıdır.

Gerekli ağız ve diş sağlığı kontrolü yapılabilir, çene kemiğinin dolgunluk seviyesinin yeterli olup olmadığı belirlenir. Sonrasında ise tek diş için yapılacak tedaviye dair bir fiyat bilgisi iletilebilir. Eğer implant öncesi greftleme kemik tozu uygulamasının yapılması gerekirse fiyat biraz daha yüksek olabilir. Ancak hastanın kemik dolgunluğunun yeterli olması durumunda bu işleme gerek olmaz. Derhal implant tedavisi gerçekleştirilebilir.

SGK İmplant Fiyatlarını Karşılıyor Mu?

Sıklıkla karşılaştığımız sorulardan biri de SGK tarafından implant fiyatları karşılanıyor mu şeklindedir. SGK bu tedaviyi karşılamaz. Dolayısıyla tedavi giderlerinin hasta tarafından karşılanması gerekiyor. Ayrıca yerli firmalar tarafından üretilen implantların tercih edilmesi durumunda herhangi bir devlet desteğinin söz konusu olup olmayacağı da merak ediliyor. Böyle bir devlet desteğinin olmadığı bilgisini de aktaralım. Yerli üretim ürünler tercih edildiğinde de devlet desteği söz konusu olmuyor.

İlginizi çekebilir –> Zirkonyum Diş Fiyatları

Bir Günde Kaç İmplant Yapılır?

bir günde kaç implant yapılır

Halk arasında implant fiyatları konusunda yanlış inanışlar olabiliyor. Aynı zamanda tedaviye dair da yanlış inanışlar olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan biri de günde sadece tek bir implant işleminin yapıldığıdır. Elbette böyle bir durum söz konusu değil. Bir günde 12 – 14 arasında implant tedavisinin yapılması mümkün olabiliyor. Dolayısıyla birden fazla sayıda eksik dişi olan hastalar sadece bir günde tedaviden faydalanabilir.

Burada önemli olan unsur hastanın çene kemiğinin durumunun tedavi için uygun olmasıdır. Kemik tozu uygulaması yapılması gerektiğinde hastanın bir süre beklemesi gerekir. Kemik tozu uygulaması sadece implant fiyatları noktasında değil, tedavinin süresi noktasında da belirleyici bir unsur oluyor. Alt ve üst çeneye aynı günde implant uygulamasının yapılabildiğini de belirtmemiz gerekiyor.

Göz atın –> Diş Çekimi

Türk Diş Hekimleri Birliği 2023 Fiyat Listesi

Daha önce de değindiğimiz gibi implant fiyatları Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından açıklanan taban fiyat listesinden de etkileniyor. 2023 yılında geçerli olan taban fiyat listesi ise şu şekildedir:

  • Kemik içi implant uygulaması: 3500-12500 ₺ (KDV Dahil)
  • Sert doku greftleme işlemi ( kemik tozu ücreti hariç): 1500-4500 ₺ (KDV Dahil)
  • Overdenture implant dışında tek çene işlemi: 3500-10000 ₺ (KDV Dahil)
  • İmplant çıkartılması işlemi: 1500-2000 ₺ (KDV Dahil)
  • Veneer kron – zirkonyum fiyatı (kıymetli metal ücreti hariç): 2000-4000₺ (KDV Dahil)
  • Veneer kron – porselen fiyatı (kıymetli metal ücreti hariç): 1000-3000 ₺ (KDV Dahil)
  • Tam seramik kron işlemi (metal desteksiz): 2500-4500 ₺ (KDV Dahil)
  • Diş çekimi uygulaması: 250-1000 TL (KDV Dahil)
  • Gömülü diş çekimi uygulaması: 750-2000 ₺ (KDV Dahil)

Eğer siz de implant tedavisi ve fiyatları hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz bizimle irtibata geçerek randevu talep edebilirsiniz. Sorularınızı ise yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bilgi sahibi olun –> İmplant Sonrası Ağrı

Kaynakça: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31478687/

11 Ocak 2022 Yazar Trakya.DenT 0 Yorumlar

Diş Çürümesi Nedenleri Nelerdir? Nasıl Önlenir?

Diş çürümesi ağız ve diş temizliğinin ihmal edilmesi, tükürük içeriği ya da farklı bir duruma bağlı olarak gelişebiliyor. Tedavi edilmemesi durumunda ise şiddetli ağrı şikayetine yol açıyor. Ağız içerisinde oluşan bakteriler, diş çürüklerinin en temel nedenidir. Bununla birlikte asit ve yiyecek kalıntıları da çürük nedenleri arasında yer alır. Dişte meydana gelen çürüklerin hangi problemlere yol açtığını, belirtilerin neler olduğunu ve tedavisinin nasıl yapıldığını da aktaracağız. Ancak öncelikle bu sorunun kimlerde daha sık görüldüğünü ele alalım.

Diş Çürümesi Kimlerde Sık Görünür?

Özellikle unlu ve şekerli gıdalar diş çürümesi sorununa yol açan temel unsurlardan biridir. Bu nedenle karbonhidrat ve şeker ağırlıklı olan beslenen kişilerde diş çürüklerinin daha yaygın görüldüğü biliniyor. Bu kişiler arasında diş temizliğini ihmal edenlerin çürük sorununu çok daha sık yaşadığını söyleyebiliriz.

Ağızdaki tükürük miktarının azalması ve ağız kuruluğu da dişlerde çürüğe neden olabiliyor. Çünkü tükürük aslında dişlerde çürümeyi önleyen salgılardan biridir. Tükürük miktarının azalması ise dişlerin bakterilere karşı daha savunmasız olmasına yol açıyor. Bu da çürükleri beraberinde getiriyor. Sonuç olarak tükürük miktarını azaltan hastalıklara sahip olanlar ya da bu soruna neden olan ilaçlar kullananlar da diş çürüğü sorunuyla sıklıkla karşılaşır.

Sert cisimleri ısırma alışkanlığına sahip olan kişilerde de çürük sorunu yaygın yaşanan problemlerden biri oluyor. Kalem, gözlük sapı gibi nesnelerin ısırılması, dişlerde zamanla aşınma olmasına sebebiyet verir. Bu durumda çürüme başlayabilir. Son olarak ağız ve diş temizliğini düzenli olarak yapmayan kişilerde de diş çürüklerinin yaşandığını söyleyebiliriz.

Diş Çürümesinin Belirtileri Nelerdir?

diş çürümesi belirtileri

Genel olarak diş çürümesi belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Dişte hassasiyet olması
  • Sıcak ya da soğuk gıdalar ile temas durumunda dişlerde sızlama olması
  • Hafif, orta ya da şiddetli ağrı şikayeti
  • Diş yüzeyinde gri, kahverengi ya da siyah lekelenmeler olması
  • Isırma ya da çiğneme sırasında ağrı olması
  • Diş yüzeyinde delikler oluşması

Elbette diş çürümesi başladığında hemen yukarıdaki belirtilerin de gözlemlendiğini söyleyemeyiz. Özellikle ağrı şikayeti, dişlerdeki çürüğün belirli bir düzeye ulaşmasının ardından yaşanıyor. Bu nedenle dişlerde çürüme başlamış olmasına karşın yukarıda sıraladığımız belirtiler erken dönemde görülmeyebilir.

Diş Çürümesi Nasıl Tedavi Edilir?

Hastanın diş çürümesi sorunu yaşaması durumunda tercih edilebilecek tedaviler 4 ana başlıkta toplanabilir.

Dolgu

En sık tercih edilen tedavi yöntemidir. Çürük olan doku dişten tahliye edilir ve bunun yerine dolgu malzemesi ile dişin eksik kısmı tamamlanır. Bu sayede hastanın şikayetleri giderilir ve dişe yeniden eski fonksiyonu kazandırılır.

Kron

Kimi zaman dişteki çürüme çok ileri safhalara ulaşmış olabiliyor. Bu durumda dişten çok fazla doku çıkarılması gerekiyor. Dolgu materyalinin yeterli desteği vermesi mümkün olmadığından kron yöntemi devreye giriyor. Bu yöntem dişin özel bir yapı ile çevrelenmesidir. İşlemin ardından tamamen doğal görünen bir kron dişe takılır.

Kanal Tedavisi

Şayet diş çürüğü dişin sinirine kadar ulaşmışsa bu durumda kanal tedavisinin yapılması gerekir. Bu tedavinin amacı diş köklerini kurtarmak ve dişin yeniden fonksiyonlarına kavuşmasını sağlamaktır.

Erken Tedavi

Çürümenin başladığı erken dönemde diş hekimi tarafından bölgeye florür tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi ile diş minesi güçlendirir ve çürümenin ilerlemesi de durdurulmuş olur. İlerleyen dönemlerde düzenli kontroller yapılır ve çürümenin devam edip etmediği gözlem altında tutulur.

Diş Çürümesi Nelere Yol Açar?

diş çürümesi nelere yol açar

Elbette diş çürümesi mutlaka tedavi edilmesi gereken bir diş hastalığıdır. Tedavi edilmemesi durumunda hastaların yaşadıkları sorunlar daha da artabilir. Özellikle şiddetli ağrı, hastaların günlük yaşamlarını, sosyal hayatlarını ve hatta iş yaşamlarını bile olumsuz yönde etkileyebiliyor. Dolayısıyla diş çürüklerinin asla ihmal edilmemesi ve olası en erken dönemde tedavinin yapılması gerekiyor. Tedavinin yapılmaması durumunda yaşanabilecek sorunlara ise bazı örnekler verebiliriz.

  • Hastanın yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenir
  • Ağızda kötü koku oluşur
  • Enfeksiyon gelişebilir ve diş etrafında irin birikebilir
  • Gıdaları ısırma ve çiğnemede ciddi düzeyde güçlük yaşanabilir
  • Sepsise giren enfeksiyona bağlı olarak yaşam kaybı riski ortaya çıkabilir

Bu noktada akıllara gelen soru çürüklerin kendiliğinden geçme olasılığıdır. Oysa böyle bir durum tıbben mümkün olmaz. Dişte meydana gelen çürüklerin kendiliğinden düzelmesi ve iyileşmesi imkansızdır. Diş çürüklerinden kurtulmanın tek yolunun tedavi olduğunu unutmamak gerekiyor. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, tedavi süreci de o kadar kısa ve başarılı olur. Sadece hafif bir ağrı ya da sızlama şikayeti olduğunda dahi mutlaka geç kalmadan diş hekimine başvurulmalıdır.

Diş Çürümesi Genetik Midir?

Her diş çürümesi genetik kaynaklı değildir. Ancak genetik olarak da diş çürümesi yaşanabiliyor. Dolayısıyla genetik anlamda diş çürümesine yatkın olan kişiler için ağız ve diş temizliği ile bakımı çok daha fazla önem taşıyor. Bu kişilerin rutin diş kontrollerini de asla aksatmaması gerekir.

Diş Çürümesi Nasıl Engellenir?

Genel olarak bakıldığında diş çürümesi önlenebilir bir durumdur. Ağız ve diş temizliğinin ihmal edilmemesi ise çürükleri önlemenin ön koşulu olarak değerlendirilebilir. Diş çürüğünü engellemek için dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Dişler günde 3 defa fırçalanmalı ve diş araları da diş ipi ile temizlenmelidir
  • Özellikle geceleri yatmadan önce ve şekerli gıdalar tükettikten sonra dişlerin fırçalanması önem taşır
  • Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturulmalıdır
  • Diş hekiminiz tarafından önerilen bir gargara ile gün içerisinde ağız temizliği yapılmalıdır
  • Her gün düzenli olarak yüksek alkali su tüketimine önem verilmelidir
  • Beslenme programına mutlaka yüksek kalsiyum içeren gıdalar da eklenmelidir
  • Fındık ya da ceviz gibi sert kabuklu yiyecekler asla dişlerle kırılmamalıdır
  • Kalem ısırmak gibi alışkanlıklardan uzak durulmalıdır
  • Rutin ağız ve diş sağlığı kontrolleri asla aksatılmamalıdır

İlginizi çekebilir –> Dişlere Zarar Veren Alışkanlıklar

Yeni Çürümeye Başlayan Diş İçin Ne Yapılmalı?

yeni çürümeye başlayan diş

Dişte çürüme yeni başlandığında derhal müdahale edilmesi gerekir. Mutlaka diş çürümesi boyutunun ciddi düzeye ulaşması ve diş ağrılarının başlaması beklenmemelidir. Zira dişteki çürüme yeni başladığında basit bir dolgu işlemi ile dişin kurtarılması mümkün olabiliyor. Çürük olan bölüm temizleniyor ve ardından hasta için uygun bir dolgu malzemesi ile bu boşluk dolduruluyor.

Böylelikle çürümenin daha da ilerlemesinin de önüne geçilmiş oluyor. Diş çürüğü yeni başladığında ağrı yapmayabilir. Bu nedenle çoğu zaman erken dönemde tespit edilmesi zorlaşabiliyor. Oysa rutin diş kontrollerinin yapılması halinde çürükler de diş hekiminiz tarafından erken dönemde tespit edilir. Bu sayede tedavisinin de bir an önce yapılması mümkün olacaktır.

Göz atın –> Diş Taşı Temizliği

Bebeklerde Diş Çürümesi Nasıl Engellenir?

Halk arasında biberon çürüğü olarak da adlandırılan bebeklerde diş çürümesi sorunu elbette ciddiye alınmalıdır. Önlemek için şu hususlara dikkat edilmelidir:

  • Biberonu şekere batırmak dişler için zararlıdır
  • Bebekler 6 – 8 aylıkken diş temizliğine başlanmalı
  • Diş temizliği temiz bir tülbent ile yapılabilir
  • İlerleyen dönemlerde yumuşak bir diş fırçası kullanılabilir
  • Çürük diş durumunda mutlaka diş hekimine başvurulmalı

Konuyla ilgili sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bilgi sahibi olun –> Diş Fırçalama Teknikleri

Bize Ulaşın